‘Tarım için bekleyen riskler depremle maksimuma ulaştı’
SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ülkemizde yaz aylarında tarımsal üretim, bu depremle birlikte maksimum noktasına ulaşmıştır.”
OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. yaşam çabalarımıza devam ediyoruz.Sarpların yaşandığı bölge değerli bir tarım bölgesidir.Türkiye’nin tarımsal potansiyeli o bölgede yüzde 13 civarındadır.Hem tarımsal hem de bitkisel üretim açısından önemli bir tarımsal potansiyele sahip bir bölgedir. Adana Çukurova’dan başlayıp Şanlıurfa Harran Ovası’na kadar uzanan bir alanı kaplayan, badem, ceviz, antep fıstığı gibi Türkiye’nin çok önemli bitkisel üretimine ve büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarımızın yaklaşık %13-15’ine ev sahipliği yapan bir bölge. Tarımsal ürünümüzün yaklaşık yüzde 15-16’sını o bölgeden elde ediyoruz.Uzun yıllardır yaşadığımız küresel iklimin etkisi, yoğun kuraklık ve ciddi riskler. Ülkemizde yaz aylarında tarımsal üretimi bekleyen enerji bu depremle maksimuma ulaşmıştır. Bu nedenle çalışmalara bir an önce başlanmalıdır. dedi.
Demir, depremlerin olduğu bölgelerin ülkedeki toplam çiftçi servetinin yüzde 13’üne ev sahipliği yaptığını belirterek, “Yaklaşık 270 bin kayıtlı çiftçimiz var. Köylerimizde çok önemli tahribatlar var. bölgeden başladı.insanlar doğal olarak meskenlerini kaybetmiş durumda.hem kırdan hem de şehir merkezinden şehir merkezlerinin kırla teması devam ediyor.o bölgedeki tarım arazilerinin durumunu ortaya koymamız lazım.şubat bitiyor mart geliyor yani tarımsal faaliyetlerin hareketli olduğu döneme giriyoruz.Çiftçilerimiz tohum,gübre,ilaç bulacaklar.Her halükarda o bölgenin ekilmesi gerekiyor.Hayvan varlığımızda kayıp nedir,nedir bilmiyoruz. barınaklarındaki durum.Buğday arpamız ekildi bir karışı geçti.Nasıl ilaçlıyoruz,gübreliyoruz,sulama durumumuz nedir.Çok önemli suyumuz var. kaynaklar ve su kaybı. iş yapılması gerekiyor. Bu nedenle şehirlerimizi yeniden inşa ederken mutlaka tespit ve analiz edilmelidir” dedi.
“Bölgedeki çiftçilerimin ekim yapacağı alanlarla ilgili önlem almazsak önümüzdeki dönemde yaşayacağımız sıkıntılar daha büyük olacaktır” diyen Prof. halkımızın, çiftçilerin ve o bölge halkının beslenme ihtiyaçlarının karşılanması ve tarımsal üretim açısından ülkemizin potansiyelinin değerlendirilmesi açısından.Bir diğer önlem de çevre kirliliğidir.Şehirler tahrip olmuş, çok önemli bir asbest tozu dünyaya yayılmıştır. ovalardan, bölgedeki çevredeki tarım alanlarına da” Rüzgârın etkisiyle hatasız kaydı. Bunların çevreye etkileri nelerdir, tarım ve bitkisel üretime etkileri nelerdir, insan ve hayvan sağlığına etkileri nelerdir, çok hızlı bir şekilde araştırılması gerekir” dedi.