Ekonomi

Gaytancıoğlu: “Hayvancılık ölüyor”

Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) –Geçmişte hayvancılığın can çekiştiğini ve süt fiyatlarının düşük olduğunu belirten Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, yazılı açıklama yaparak 1 litre sütün fiyatının 13,5 TL olması gerektiğini öne sürdü.

Gaytancıoğlu’nun konuyla ilgili açıklaması şöyle:

“Ulusal Süt Kurulu, 22 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere üreticiden alınan sütün fiyatına yüzde 18 oranında zam yaparak 1 litre sütün 13,5 TL olmasını önerdi. Süt fiyatlarındaki artış ilk etapta sevindirici görünse de gıda enflasyonunun yüzde 70 civarında seyretmesiyle birlikte yem ve hammaddede dışa bağımlılık, dövizdeki artış nedeniyle her geçen gün yem çuvalındaki artışa da yansıdı. Sütteki artış çiftçinin cebine girmeden önce bile yem her zaman artırılıyordu. Hatta dövizin etkisiyle gıda fiyatlarında son 25 günde yaşanan artışlar yüzde 30’lara ulaştı. Ayrıca şirket ve marketler, sütteki artışı gerekçe göstererek dövizdeki artışla birlikte başta peynir ve yoğurt olmak üzere tüm süt ürünlerinin fiyatlarını yüzde 40’ın üzerinde artırdı. Peki yem fiyatları neden artıyor? Doğal olarak net ithalat politikası ve döviz artışlarından dolayı yem fiyatları sürekli artıyor. Yem hammaddelerinde dışa bağımlılık hayvanlarımızda çöküşe neden oluyor ve bu çöküş kalıcı hale geliyor. Tam tersine bu konuda üretime ve üreticiye destek vermesi gereken Tarım Bakanlığı çözümü yeniden ithalatta buluyor. Gümrük vergileri düşürülüyor, TMO üzerinden her gün ithalat duyuruları yapılıyor, kısacası gündelik politikalarla soruna çözüm aranıyor. Ancak Tarım Bakanlığı’nın “35 milyon dekar işlenmeyen arazide nasıl üretim yaptırabilirim?” konusunda projeler geliştirmesi gerekiyor. “Mera alanlarımızın korunması ve verimin artırılmasına yönelik tedbirler alınmalı” ve “yem bitkileri üretiminin teşvik edilmesi” yönünde ne tür projeler üretilebileceği üzerinde çalışılmalıdır. Ve en önemlisi “tüketicilerin daha fazla, daha ucuz et ve süt tüketmesini nasıl sağlayabilirim?” üzerine çalışmalı. Çünkü dünyada birçok ülke hayvansal protein açığını ortadan kaldırmak ve nüfusunu istikrarlı bir şekilde beslemek için projeler geliştiriyor.

Toprak Mahsülleri Ofisi ve Et ve Süt Kurumu, ithalatı yöneten kurumlar olmaktan çıkıp tamamen üreticilerin ürünlerini satın almaya ve iç piyasayı düzenlemeye odaklanmalıdır. Süt fiyatlarındaki artışa biraz sevinen üreticiler, yem fiyatlarındaki artıştan da üzüntü duymaya başladı. Ayrıca süt fiyatlarındaki artışlar peynir, yoğurt gibi süt ve süt ürünlerine de anında yansıdı ve bu artışın bedelini 85 milyon kişi ödemeye başladı. Süt hayvancılığı işletmeleri yem fiyatlarındaki artışlar nedeniyle hayvan beslemeyi bırakıp süt hayvanlarını mezbahalara göndermeye başladı. Maalesef son 2 yılda 3 milyon süt ineğinin mezbahalarda kesildiği anlaşılıyor.

Yem-süt paritesi ve yem-et paritesi istikrarı sağlanana kadar karma yemlerde devlet müdahalesi kuraldır. Yem fiyatının en az yüzde 50’si devlet tarafından karşılanana ve yem bitkileri üretimine belirgin takviyeler verilene kadar bu müdahale sürdürülmelidir.

Çünkü sürdürülebilir hayvancılığın gerçekleştirilebilmesi için 1 litre sütün satılarak en az 1,5 kilogram yem alınması gerekiyor. Sütteki artıştan önce bu parite 0,8 kg yeme kadar düşüyordu. Son artışla birlikte bu miktar 1,2 kg’a çıktı ancak yemdeki artışlarla birlikte 1’e düştü ve daha da azalacağı tahmin ediliyor.

Kısacası üreticilere verilen süt artışı işe yaramadı, süt ineklerinin yeniden katledilme tehlikesi var” dedi.

korgunhaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu