Remzi Çayır: “Havuzun Temelini Koca Başkan Attı, ‘Hastanenin Temeli’ Diyor. Tiyatrodan Yorulmadın mı”
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Binlerce insan çadırlarda zor durumda. Allah yardımcımız olsun. Milletimiz her türlü imkanı sağlıyor ama hükümet bu kadar duyarlı değil. Ülke yönetilemez.” yalan söyleyerek “Tiyatrodan bıkmadın mı?” dedi.
Remzi Çayır bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çayır dedi ki:
“Seçime gidiyoruz. Türkiye 14 Mayıs’ta kendisini yönetecek kadroyu, yürütmeyi ve milletvekillerini belirleyecek. milletin parası cebinde, afişlerini, otobüslerini havalandıranlar aslında ‘Seçim biziz’ diyorlar, ‘Sırtınıza binip efendiniz olacağız’ diyorlar. Muhsin Yazıcıoğlu ile başlattığımız siyasi mücadelede de bunlar aynıydı.Devletten yararlananlar siyaset yapardı.Siyaset zenginlerin işi olmaktan çıkarılmalı, siyaset zenginlerin işi olmaktan çıkarılmalı. devlet hazinesini soy, adamsan kendi paranla siyaset yap, böyle bir seçim yap, adalet olmaz, birlikte yarışa gireriz, böyle adaletsiz, vicdansız bir sistem olur mu, çık dışarı çıkalım. Bir televizyonun karşısına oturun millet görsün tartışalım siz niye yapmıyorsunuz ustalar var bizim milletin ders vermesi lazım parası olmayan parası olmayan öğretmek zorunda siyasette olsun.ya yapmazsa ustalar yine gelir biz bu harekete gönül verenlerle ne sağımıza ne solumuza baktık para olur mu olmaz mı falan filan Bizimle olsun ya da olmasın, biz Allah ve milletimiz için yola çıkmadık mı, siz doğru vicdanla hareket etmeye çalışın. Allah’ın işine karışıyorlar, biz karışamayız. Biz de Muhsin Yazıcıoğlu gibi inandığımız davada yalnız yürümeyi erdem saydık. Milli Yol Partisini millete tanıtmak zorundayız. Üzerimize düşeni yapmakla yükümlüyüz. Ağzımıza su koyarız, Hz. İbrahim’in ateşine su taşımakla mükellefiz. Bu ülkede birileri doğruların sözcüsü olacaktı ve bu iş bize düştü.
“SEVİYE, ETİK, İNSANLIĞI SİYASETE TAŞIYACAĞIZ”
Seçime girerken birçok engelle karşılaştık. YSK’nın görevi adil ve çoğunluklu bir seçim sağlamaktır. Bizi engellemeye çalıştılar. Engellesinler. Farkındayım; Bu hareketi seçimlere dahil etmemek için birçok kişi bunu kendine görev edindi. Bize dışarıdan görünenler bile yaptı. Hatta ‘Ne yapıyorlar’ dediler. Başarabilecekler mi? Nasıl organize olabilirler? Bu mümkün mü?’ Biz organizeyiz. Çünkü Yazıcıoğlu’nun gücü yanımızdaydı. ‘Seçime katılabilirler mi’ dediler. Bunu da başardık. ‘Paraları yok, seçimde ne yapacaklar’ dediler. Allah nasip ederse 60-70 ilde seçime gideceğiz. İnsanlar gerçeğe susamış durumda. Devlet, hükümet, muhalefet boş konuşuyor. Türk milletine sorun; “Politikacı kim?” ‘yalancı’ diyecek. Siyasete seviye, ahlak ve insanlık kazandıracağız. ‘Bu da siyasettir’ diyecekler. Çok çalışmalıyız. Önümüze duvar örenlere inat millet için var olma derdindeyiz.
“VERDİĞİMİZ OYUNUN ANLAMI: ‘HUKUK’ VEYA ‘CUCUK’ DİYECEĞİZ”
14 Mayıs’ta Türkiye birçok alanda karara varacak. Geçmişten getirdiğimiz geleneklere mahkum olmayın. Bakın bakın kim ne diyor? Biz sandığa gideceğiz, verdiğimiz oyunun anlamı şu; ya ‘hukuk’ ya da ‘guguk’ diyeceğiz. Ya adalet diyeceğiz ya da amca diyeceğiz. Ya ‘mülakat’ diyeceğiz ya da ‘liyakat’ diyeceğiz. ya çocuklarımız borçlu doğacak ya da ‘hayır üreteceğiz, bu borçtan kurtulacağız’ diyeceğiz. Biz buna ya ‘vicdan’ ya da ‘kara düzen’ diyeceğiz. ya ‘ustaların saltanatı’ ya da ‘millet iradesi’ diyeceğiz. Mutlak olarak Türk milleti sandığa giderken bunları dikkate alacaktır. Gelen gideni arıyor diye gidecekler ve arada pek bir fark yok. Şafak sökecek. O şafağın adı üretim olacak. Aksi takdirde masal okumaya devam edenlerden hiçbir farkımız kalmaz.
“KENDİ ZENGİN SINIFINIZI OLUŞTURMAKTA BAŞARILISINIZ”
Parti üyelerinden bazılarını zengin ettiniz. Yarın tatil. Ankara’nın sokaklarına, sokaklarına gidin, alışveriş yapan yok. Dolar bankalarda 19 lira, serbest piyasada 21 lira. Böyle bir ülke gördünüz mü? Yasal faiz yüzde 9, banka faizi yüzde 39. Kendi varlıklı sınıfınızı yaratmakta ustasınız. Saçma sapan siyaset bu ülkenin hayatından çıkmalıdır. Normalleşmemiz gerekiyor. Normalleşmeden kastım olaylara akılla, bilimle, bilgiyle yaklaşmak.
“OY ALMAK İÇİN YALAN POLİTİKASI BU ÜLKE İÇİN ZARARLIDIR”
‘Erdoğancılık’ı da ortaya çıkardı. İnsanlar gerçekten zor durumda. Çok yüksekte oturduğu için insanları duymuyor. Süresiz olunca siyaset yapanlar milletin sesini duymuyor. Periyodik olsaydı olmazdı. İnsanlara doğruyu söylemek zorundalar. Oy almak için yapılan saçma sapan siyaset bu ülkeye zarar veriyor. Hiç kimse milleti ilgilendirmeyen bazı meseleleri sıralayıp milletin aklıyla alay etmesin.
“POLİSÇİ SİZE HİZMET ETMEK ZORUNDADIR. O SİZİN EFENDİNİZ DEĞİLDİR”
Hayattan kopuk siyasi yaklaşımların Türkiye’ye sunacağı hiçbir şey yok. Milletimizin bu saçmalığa bir an önce son vermesi ve buna hizmet edecek anlayışı ortaya koyması gerekmektedir. Kimse kendini gerçeğin merkezi olarak görmemeli. Milletimiz siyasetteki fazlalığı görmelidir. Politikacı size hizmet etmekle yükümlüdür. O senin efendin değil. Bize hizmet etmekle yükümlü olanların efendi olmalarını engellemek gerekir. Var olmayan bir cennet vaadlerine aldanmayın. Türkiye’yi bu eski alışkanlıklardan kurtarmak gerekiyor.
“ŞU ANDA KALICI SİYASİ HASTALIĞIN OLUŞTURDUĞU SİYASETLE MÜCADELE EDİYORUZ”
“KOSKOCA CUMHURBAŞKANI ATIYOR, HAVUZUN TEMELİNİ, ‘HASTANE TEMELİNİ’ DİYOR”
Binlerce insan çadırlarda ve kaidelerde. Tanrı yardımcım olsun. Milletimiz her türlü imkanı sağlıyor ama devlet tam olarak duyarlı değil. Saçma sapanlarla ülke yönetilemez. Koskoca Başkanı temeli atıyor, havuzun temelini attı, ‘hastanenin temeli’ diyor. Tiyatrodan bıktınız mı? Milletin insanca yaşadığı bir düzenin adı Milli Yol’dur.”
