Haber

prof. Naci Görür: Deprem Dilenme Aşamasını Geçtik, Bağırma Aşamasındayız

prof. Naci Görür, Saran Radyoları’nın ortak yayınında Güneydoğu Anadolu’da yaşanan deprem felaketiyle ilgili açıklamalarda bulunarak, olası depremler için çarpıcı uyarılarda bulundu.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler 10 ili etkiledi. Yıkıcı etkisiyle dünyanın en büyük felaketlerinden biri olarak gösterilen depremlerin ardından Türkiye gerçeği bir kez daha ortaya çıktı. Uzmanlar, bu gerçeğin her zaman yaşanması ve şehirlerin depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor. Jeoloji Profesörü Naci Görür, Saran Radyoları’nın ortak yayınında Kahramanmaraş depremi için uyarıda bulunduğunu ancak dikkate alınmadığını belirterek, Adana-Hatay’da bekledikleri deprem için artık haykırma aşamasına geçtiklerini söyledi. Bingöl-Karlıova ve Marmara bölgeleri.

“DEPREM İÇİN KAPLUMBAĞA HIZINDA HAZIRLANIYORUZ”

Radyo Trafik İstanbul, Radyo Trafik Ankara, Radyo Trafik İzmir ve Radyo Spor ortak yayınında Saran Küme Trafik Radyoları Genel Yayın Müdürü Cezayir Doğan’ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Naci Görür, son olmasını umduğunu belirtti. yaşadığımız felaket milat olur ama yine milat olmaz. “1999’da meydana gelen 17 Ağustos depremi için herkes milat olur dedi” diyen Görür, “17 Ağustos depremi 5 yıl sonra unutulduğu için yapılanlar eskiye döndü. Hatırlıyoruz. Bu kadar büyük acılar olunca afetler oluyor.En büyük zaafımız bu.Deprem olunca akılda kalmıyor.Önemli olan insanlar ölmeden önce şehirlerimizi depreme dayanıklı hale getirmek.İnsanı düşünen modern anlayış bu.Bizim durumumuzda ,acil durum müdahalesi afet yönetimine dayalıdır.Ölen ölsün gerisi bize ait bir anlayış var.Yara tedavi literatürü köhne bir anlayıştır.Biz bu anlayışın değiştirilmesi için haykırdık, çağırdık.Öncelik verileceği söylendi. risk yönetimi, ancak şehirlerimizi kaplumbağa hızında depremlere hazırladık.” şeklinde konuştu.

“CİDDİYE ALINMADIK, KAHRAMANMARAŞ DEPREMİNİ TAÇLANDIRDI”

3-4 yıl önce yaptığı konuşmalarda dikkatleri Kahramanmaraş’a çektiğini belirten Naci Görür, “Kahramanmaraş depremi bağıra bağıra geldi. Dilimiz tüylendi, hiç ciddiye alınmadık. Bunu kamuoyuna açıklamadık. İnsanları anlıyorum, depreme hazırlık para ister. Halkın toplu bir talebi varsa yöneticiler sessiz kalamaz. Hükümet, yeniden iktidara gelmeleri için halkı memnun etmelidir. Halk bu gücü kullanamadı. Bu millet bunu EYT’liler kadar yapamadı. Halktan talep gelmediği için bu siyasetçiler neden duymadı. Bilim adamlarının kendi kendilerine konuşmaları gerektiği söylendi.” sözlerini kullandı.

“TÜRKİYE HER YIL BATIYA KAYDIRIYOR, DOĞU ANADOLU SON DEPREMDE 3-4 METRE KAYDETTİ”

prof. 24 Ocak 2020’de Elazığ’da meydana gelen depremi hatırlatan Naci Görür, “2003 yılından itibaren Elazığ’da deprem olacağını tahmin etmiştik. Elazığ halkını uyardık ama başaramadık. Elazığ depremi nedeniyle Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay bölgelerine dikkat edilmesi gerektiğini ve büyük bir deprem olacağını belirtmiştik. Bunlar Doğu Anadolu fayı üzerindeki depremlerdir. Bu faylar birbirine sürtünerek yanal olarak kaymaktadır. Doğu Anadolu’nun büyük bir bölümü yaklaşık 3-4 metre güneybatıya, Akdeniz’e doğru kaymıştır. Türkiye bir bütün olarak Yunanistan’a her yıl reel olarak 2,5 santimetre kayıyor. Bu depremler de ondan kaynaklanıyor. Elazığ depremi de güç aktardı ve bu depremler belirttiğimiz noktada 6 Şubat’ta meydana geldi. açıklama yaptı.

“HATAY-ADANA BÖLGESİNE ENERJİ TRANSFERİ OLABİLİR”

Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların Hatay ve Adana’ya da güç aktarmış olabileceğini vurgulayan Görür, “Adana havzası ile Hatay ve çevresindeki fay sistemleri aşırı yüklenmiş olabilir. Bir fay sistemi aşırı yüklenirse dayanamaz ve kayalar kırılarak depremlere neden olabilir. Depremin olduğu yerde enerji boşalmış ama enerjinin aktarıldığı yerler var ve kırılma yok. Olur demiyorum ama Adana ve Hatay bölgelerine dikkat etmek gerekiyor. Bilim adamları olarak bize düşen görev, tehlikeli yerleri anlatmak, devletin ve halkın önlem almasını sağlamaktır.” uyardı.

“SON DEPREM 1 MİLYON 870 BİN TON TNT PATLAMASINA EŞİT”

Jeolog Naci Görür, sarsıntının büyüklüğünün açığa çıkardığı gücün ölçüsü anlamına geldiğini açıklayarak, “7 büyüklüğündeki deprem büyük bir deprem, bu deprem 1 milyon 870 bin ton TNT’nin patlamasına eşdeğer bir enerji açığa çıkarıyor. Yaşadığımız depremler ciddi depremlerdir. Yıkımın boyutu birçok parametreye göre değişmektedir. Şiddet, bir depremin yeryüzünde hissedilme derecesidir. Yakın ve iyi zeminde daha az hissedilebilir ve kötü zeminde, uzakta daha fazla hissedilebilir.” söz konusu.

“AYNI NOKTAYA KONUT YAPMAK ÇILGINLIK”

Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili aynı anda etkileyen depremlerin ardından yapılan açıklamalarda, kısa sürede deprem evlerinin yapılacağı duyuruluyor. prof. Dr. Naci Görür şunları söyledi:

“Depremden sonra aynı yerde inşaat olması çılgınlık. Ne yazık ki bu cehaleti yapıyoruz. Bilimin, teknolojinin ve aklın yeterince hakim olmadığı toplumlarda oluyor bunlar. Diyarbakır, Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay antik yerlerdir. Binlerce yıldır yerleşim olan toprakları boşaltmak mümkün değil. Burada depreme dayanıklı şehirler ve yerleşim alanları inşa etmek zorundayız, yapabiliriz. “Taşınacak mısın?” Japonya’ya. soruyorlar mı? Siyasi nedenlerle ve seçim telaşıyla depremin yaraları geçmeden yeni binalar hızla yapılmamalıdır. Bölgede mikrobölgeleme çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Binaların nerelerde yapılması, nerelerde yeşil alanların olması gerektiği bilimsel olarak belirlenmelidir. Devlet yönetiminin her kademesinde bilim ve teknoloji ihmal edilmektedir. Bilimin ışığının yanmadığı ülkelerde maalesef böyle şeylerle karşılaşıyorsunuz. Felaketlerdeki kayıp, bilim açısından geri kalmış ülkelerde daha fazladır.”

“İSTANBUL DEPREMİ, MARAS DEPREMİNDEN KAYNAKLANAN HASARIN 10 KATINI VERECEK”

1999 depreminin ardından İstanbul’da beklenen depremde çarpıcı ifadeler kullanan Görür, “’Kahramanmaraş’a dikkat’ diye bağırırken, 1999’dan beri ‘İstanbul’a dikkat’ diye bağırıyoruz. İstanbul depreme hazır olsun diye bağırıyor. Artık haykırma aşamasındayız. Yeteri kadar duyulmadı, korkarım ki İstanbul depremi de Kahramanmaraş sarsıntısının 10 şehre verdiği hasarın Marmara Bölgesi’ne 10 katı zarar verecek. İnşallah görmeyiz ama hiçbir anlayış bu ülkeyi bu duruma mahkûm etmesin. Bir an önce İstanbul’da seferberlik ilan edilmeli ve çalışmalara başlanmalıdır. Bir takım şeyler yapıldı, şimdi güçlerimizi birleştirmeliyiz. Yeter ki irade ve inanç olsun, bilimin ışığında ilerleyelim.” değerlendirmesini yaptı.

“SANAYİ ANADOLU’YA YAYILIYOR”

“Türkiye’nin üretim, sanayi ve iş dünyasının yüzde 60’ı Marmara’da, ekonomik can damarları burada.” Naci Görür, “Marmara büyük deprem tehdidi altındayken burada yaşanacak felaket ekonominin çarklarını durduracaktır. 5-10 yılda düzeltemezsin. Bu da ekonominin diz çökmesi ve ülkenin dışa bağımlı hale gelmesi demektir. Marmara’da nüfus ve yapı yoğunluğu, üretim çarklarının yoğunluğu artırılmamalı, bütün yumurtalar aynı sepete konulmamalıdır. Sanayinin Anadolu’ya yayılması elzemdir. Kira hırsıyla inşaat yapılmamalı” dedi. dedi.

İZMİR’DE BÜYÜK SARSMA MI BEKLİYOR?

Jeoloji Profesörü Naci Görür, Saran Radyolarının ortak yayınında deprem bölgesinde yer alan İzmir için şu ifadeleri kullandı:

“İzmir’de güzel işler yapılıyor. İzmir yarımadası birçok aktif fay tarafından kesilmektedir. Bu fayların ne kadar sarstığını etütler yapmadan bilemeyiz. İzmir’in depreme dayanıklı bir karakter oluşturması için belediye ve hükümet ne gerekiyorsa yapıyor. Halk talep ediyor olmalı. Elimizde sihirli bir değnek yok, ne vatandaş ne de müteahhit yanlış bir şey yapmasın. İzmir’i belli bir süre içinde dirençli bir şehir haline getirebiliriz. Anadolu levhası oldukça 3-4 metre hareket etti, tüm fay sistemlerini etkileyecek. Zaman zaman ufak sarsıntılar olabilir. Onun için endişelenmemelisin.”

KARLIOVA-BİNGÖL-ERZİNCAN BÖLGESİNE DİKKAT!

Karlıova-Bingöl-Erzincan bölgesinde 7 büyüklüğünde sarsıntı beklediklerini anlatan Naci Görür, “Bölgede son deprem 1794’teydi. Hem Kuzey Anadolu fayı hem de Doğu Anadolu fayı üzerinde depremler bekliyoruz. O çevredeki insanların ve yerel yönetimlerin çok dikkatli olması ve merkezi yönetime baskı yapması gerekiyor. Depremi durduramayız ama depremin verdiği zararı en aza indirmek için elimizden geleni yapacağız.” söz konusu.

“DEPREM ÖLDÜRÜR, PARTİZMİ DURDUR!”

Profesör Doktor. Görür, Saran Radyolarında Türk halkına seslendi. Depremle ilgili halkın sesini duyurması gerektiğinin altını çizen Görür, “Bu ülkede gerçek, etik ve onurlu işler yapıyorsak kar peşinde koşmamalıyız. Bu ülkede kolon kestiler, yeni binalar çöktü, bebeklerimiz göçük altında. Sizce ölü sayısı 18-19 bin mi? Ülkenin efendisi millettir. Devlet kendini memnun etmek için çalışır. Kararımızı vereceğiz, bize zulmedenleri bir daha iktidara getirmeyeceğiz, oy kullanmayacağız. Merhum ölürse hangi partiden olduğunun bir önemi yoktur. Depremden önce yoğun bir gündemimiz vardı. Açgözlülükle birbirimize saldırıyorduk. Ekonomi, işsizlik ve pahalılık kadar deprem de değerli değil mi? Beyin sarsıntısı çocukları dinlemeden öldürür. Hiç depreme dayanıklı bir şehir istiyoruz diye pankart açıp sesinizi duyurmaya çalıştınız mı? Kendi göbeğimizi keseceğiz. Biz millet olarak hangi bedelin arkasında durursak devlet onu yapmak zorunda kalacaktır. Halkın karşısında hükümet yoktur.” sözleriyle bitirdi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu