MGK toplantısında milli güvenlik politikası vurgulandı
Yılın ilk Milli Güvenlik Heyeti (MGK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantı sonrasında yayınlanan açıklamada; “Türkiye’nin kararlılıkla uyguladığı milli güvenlik politikasının, terör örgütlerine yönelik proje bazlı planlarla bozulamayacağı vurgulanmıştır. Terör örgütlerine yönelik tehdit oluşturan tüm terör örgütlerini ve uzantılarını hedef almaya devam edeceğimiz bir kez daha hatırlatılmıştır. Ülkemize yönelik tehdit, uluslararası hukuktan doğan haklarımız çerçevesinde, zaman ve mekândan bağımsızdır.” “Sınırlarımıza bile yaklaşmalarına izin vermeyerek huzurumuzu bozmak isteyenleri ortadan kaldıran Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, emniyet güçlerimizin ve istihbarat birimlerimizin en büyük desteğinin, sevgilimizden aldıkları sarsılmaz destek olduğu vurgulandı.” millet.”
MGK, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı’nda toplandı. Toplantının ardından bir deklarasyon yayımlandı. İletişim Başkanlığının sosyal medya paylaşımında yer alan açıklama şöyle:
“IRAK’LA ARTAN TEMASLARIMIZ, COĞRAFYAMIZDA BARIŞI SAĞLAMA ÇABALARINI ASKIYA ALDI”
“1. Türkiye Yüzyılında Türkiye ekseni çerçevesinde milli güvenliğimiz açısından önem taşıyan siyasi, askeri ve ekonomik gelişmeler değerlendirilmiş; 2024 yılında karşılaşılabilecek sorunlar, yürütülecek faaliyetler ve alınacak tedbirler değerlendirilmiştir. Bu çerçevede alınması tartışıldı.
2. Terör örgütleri PKK/KCK-PYD/YPG başta olmak üzere, milli birlik ve beraberliğimize ve bekamıza yönelik her türlü tehdide ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında kararlılıkla, kararlılıkla ve başarıyla yürütülen operasyonlar hakkında burada bilgi verilmiştir. FETÖ ve DEAŞ.
3. Türkiye’nin kararlılıkla uyguladığı milli güvenlik politikasının, proje terör örgütleri üzerinden yapılan planlarla sekteye uğratılamayacağının altı çizilmektedir. Ülkemize tehdit oluşturan tüm terör örgütlerini ve bunların uzantılarını, uluslararası hukuktan doğan haklarımız çerçevesinde, zaman ve mekândan bağımsız olarak hedef almaya devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatırız. Huzurumuzu bozmaya çalışanları ölümümüze bile yaklaştırmadan bertaraf eden Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, emniyet güçlerimizin ve istihbarat birimlerimizin en büyük desteğinin aziz milletimizden aldıkları sarsılmaz destek olduğu vurgulandı. .
4. Komşumuz Irak’la artan temaslarımızın, terör örgütleriyle mücadelede atılacak somut adımlar başta olmak üzere ortak coğrafyamızda barışın sağlanmasına yönelik çabaları güçlendirdiği; Bölgemizdeki tüm ülkelerin refahını garanti altına alacak kalıcı barış ve istikrarın ancak terörden arınmış bir güvenlik ortamının tesis edilmesiyle mümkün olabileceği değerlendirilmiştir.
5. İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamları sürdürmesinin bölgedeki barış ve güvenlik ortamının ve hassas dengelerin onarılamaz şekilde bozulmasına ve çatışmaların yayılmasına neden olacağı kaydedildi. Bir kez daha görüldüğü gibi, Gazze’de işlenen insanlığa karşı suçları engelleyemeyen mevcut uluslararası sistemin, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm kurum ve kurallarıyla eşitlik ilkesine dayalı reformunun acilen yapılması gerektiği ifade edildi. Küresel barış ve istikrarın sağlanması açısından. Türkiye’nin; Gazze’de akan kanın durdurulması, insani yardımların kesintisiz ve engelsiz ulaştırılması, 1967 sınırları temelinde adil ve kalıcı barışın sağlanması, uluslararası sistemin yeniden düzenlenmesi konularında ısrarlı ve kararlı duruşunu sürdüreceği belirtildi.
“KIZILDENİZ’DEKİ MEVCUT DURUMUN EN KISA ZAMANDA ÇÖZÜLMESİ ÖNEMLİ”
6. Kızıldeniz’deki son gelişmeler değerlendirildi; Filistin meselesinin yansımalarını da içeren ve küresel istikrara olumsuz etkileri olan mevcut durumun bir an önce çözülmesinin önemine dikkat çekildi.
7. Libya, Somali ve Sudan’daki durum ve olası gelişmeler görüşüldü; Türkiye’nin, ilgili taraflarla temas halinde olan dost ve kardeş ülkelerin toprak bütünlüğünü destekleyerek mevcut sorunların çözümüne yönelik çabalarını sürdüreceği belirtildi.
“Türkiye, KARADENİZ’DE BARIŞ VE İSTİKRARIN MİSAFİRİDİR” A. “HEM GIDA GÜVENLİĞİ GİRİŞİMLERİ HEM KARADENİZ MADENİNE KARŞI ÖNLEM GÖREV KÜMESİNDEKİ UYGULAMALARLA ÇALIŞMALARINI KİM KORUYACAK”
8. Bölgesel ve küresel riskleri artıran Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bir an önce ateşkesle bitirilmesi ve kalıcı barışın tesis edilmesinin önemine dikkat çekilmiş; Türkiye’nin Montrö rejimi çerçevesinde mevcut risklerin ortadan kaldırılmasına yönelik yaklaşım ve uygulamalarını titizlikle sürdüreceği, gıda güvenliği kapsamındaki girişimler ve uygulamalarla Karadeniz’de barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarını koruyacağı belirtildi. Karadeniz mayın karşı tedbir görev kümesi gibi.
9. Milli güvenliğimizin temelini oluşturan konulardan biri olan savunma sanayindeki başarılarımızın, uzayda attığımız adımlarla taçlandırılan bilim ve teknolojideki atılımlarımızın ülkemize büyük katkı sağlayacağı vurgulanmıştır. Geleceğin teminatı çocuklarımızın hayallerinden, gençlerimizin kararlılığından ve ülkemizin yüksek potansiyelinden faydalanarak kararlılıkla yola devam edeceğiz.